Son Sözümüz Okumak
Okumak… Hayata karşı bir çeşit başkaldırı. İnsana verilenden fazlasına göz dikmesi, bir ömre onlarca belki de yüzlerce ömür sığdırma çabası. Okumak, yaşamın karşısındaki son sözümüz.
Bir tutkuysa eğer okumak bence ardında yatan en gizli, en saklı sebep bize verilmiş olandan fazlasını arzulamamızdır. Etik olanın dışına çıkmadan sessiz ve içten bir tepkidir. Çünkü okumak yaşamaktır. İçinde bulunduğumuz şartların, kentlerin, durumların hatta insanların ötesine uzanan merakımızın meyvesidir. Bir kere elimize alırız kitabı, önce kapağı aralamakla başlar her şey. Başımıza neyin geleceğinden habersiz masum bir can sıkıntısından sebeple yolumuz kitaba düşmüştür. Yol bu ya okudukça ağartır içimizdeki uslu başlı çocuğun hayata olan kabullenişini. Birden bire yeni bir keşif gibi okuyarak yaşamayı buluruz. Bambaşka dünyalardaki bambaşka insanlar olmayı… Bizden çıkıp bize karşı durmayı.
Geçmişten gelen bir hayali gıdıklar bazen okuduklarımız, bazen aklımızın ücralarına attığımız fikirleri, bazen de düşünmekten kaçındığımız şeyleri dayatır. Çoğu zaman zorba bir eylemdir. Okuduğumuz şeye kendimizi maruz bırakırız ve 70’li yaşların sonunda bile bize, kendimizle ilgili yepyeni şeyler keşfetme imkânı yaşatır. 70 yıldır tanışmadığımız kendimizle bir cümle vasıtasıyla tanışabiliriz. Çünkü kitaplar nasıl uzak semtlere, mesafelerin ötesine uzanabiliyorsa bazen de bize, en yakına, içimize uzanır. Hangi kitabın bilmem kaçıncı sayfasında birden kendimize rastlarız. Üstelik yüzlerce yıl önce yaşamdan kopmuş, değil aynı kentte bulunmak aynı kıta üzerinde bile bulunmadığımız biri tarafından anlatılan biz. Zamana açılan bir kapı gibi… Okumak biraz da zamansızlıktır bu yüzden.
Alıştıkça yani kitaplarla olan serüvenimiz ilerledikçe kelimeler insanların yerini almaya başlar. Biriyle konuşmaktansa bir kitap daha okumak için sessizliğe sarılırız. Görünüşte kalabalıkların arasındaki yalnız olsak da aslında nereye gitsek görünmez bir güruh getiririz beraberimizde. Onlarca hayattan geçip bir o kadar insanla tanışıp yalın bir ömre, çeşit çeşit kâğıttan ömürler dokuruz.
Hayatın akışı devam ederken sevinçler, zorluklar, ayrılıklar ve hüzünler karşısında vakur bir duruş sergilercesine okuruz. Bütün bu nedenlerle bence okumak yaşamın karşısındaki son sözümüzdür. Son ve en güçlü sözümüz…
Kübra Akkuş
Edebiyatçı